Doğalgaz zammı bugünden itibaren geçerli
Doğalgaz fiyatları bugünden geçerli olmak üzere konutlarda yüzde 7,4 sanayide ise yüzde 8,3 oranında arttırıldı.
Yetkililer, doğalgazda zam ihtiyacının petrol fiyatlarındaki artıştan kaynaklandığını belirtiyor.
Temmuz ayında geçilecek otomatik fiyatlandırma sistemiyle birlikte, doğalgaz fiyatlarının yeniden arttırılabileceği de gelen bilgiler arasında.
Fiyatların maliyet esaslı belirlenmesini içeren otomatik fiyatlandırma sistemi ile birlikte elektrik de zamlanacak.
Dün, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği'nin Genel Kurul'unda konuşan Başbakan Erdoğan, elektriğe zam yapılacağını söylemiş ancak oran vermemişti.
Yetkililer yapılan hesaplamalarda, üretim maliyetlerinin yüzde 15 oranında arttığını belirtiyor.
Dağıtım maliyetiyle birlikte elektrik fiyatlarına, 'daha yüksek oranda' bir zam yapılması gündemde.
Başbakan Erdoğan TOBB'un Genel Kurul'undaki konuşmasında doğalgaza zam yapacaklarını açıklamıştı
Mayısta perakende fiyatlar yüzde 0,63 arttı
İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) 1995 bazlı İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi'ne göre, perakende fiyatlarda Mayıs ayında yüzde 0,63, toptan fiyatlarda yüzde 1,22 artış kaydedildi.
İTO'dan yapılan açıklamaya göre, odanın İstanbul için 1995 yılı baz alınarak hazırladığı endekste, bir önceki yıl sonuna göre 5 aylık artış yüzde 6,24 olurken, 2007 yılı Mayıs ayı baz alındığında 12 aylık artış yüzde 14,16 ve 12 aylık ortalama artış yüzde 12,04 oldu.
İTO'nun 1963 bazlı Toptan Eşya Fiyatları Endeksine göre ise 5 aylık artış yüzde 9,99, 2007 yılı Mayıs ayı baz alındığında 12 aylık artış yüzde 15,03 ve 12 aylık ortalama artış yüzde 9,11 olarak gerçekleşti.
1995 bazlı endeksin alt grupları
Aylık bazda, İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi'nde yer alan gıda harcamaları grubunda yüzde 0,08 azalış görüldü.
Konut harcamaları grubunda da yüzde 0,49 artış görülürken, ev eşyası harcamaları grubundaki artış yüzde 0,79, giyim harcamaları grubundaki artış yüzde 2,25, sağlık ve kişisel bakım harcamaları grubundaki artış yüzde 0,80, ulaştırma ve haberleşme harcamaları grubundaki artış yüzde 1,76, kültür-eğitim ve eğlence harcamaları grubundaki artış yüzde 3,72 ve diğer harcamalar grubundaki artış da yüzde 0,16 olarak gerçekleşti.
1963 bazlı toptan eşya fiyatları endeksi
Toptan fiyatlarda da bu yılın Mayıs ayında bir önceki aya göre yüzde 1,22 oranında artış kaydedildi. Mayıs ayları itibariyle söz konusu endeks, 2006 yılında yüzde 2,29, 2007 yılında da yüzde 0,13 olmuştu.
1963 bazlı Toptan Eşya Fiyatları Endeksi'nin bir önceki yıl sonuna göre 5 aylık artış oranı yüzde 9,99, 12 aylık artış oranı yüzde 15,03 ve 2008 Mayıs ayı itibariyle 12 aylık ortalama artış oranı da yüzde 9,11 olarak gerçekleşti.
Bu endekste yer alan gıda harcamaları grubunda aylık bazda yüzde 2,11, işlenmemiş maddeler grubunda yüzde 1,36, madenler grubunda yüzde 1,20, mensucat grubunda yüzde 0,21, inşaat malzemeleri grubunda yüzde 2,13, yakacak ve enerji grubunda yüzde 0,31 artış gerçekleşti. Kimyevi maddeler grubunda ise yüzde 1,18 azalış oldu.
Mayıs ayı ihracatı yükseldi
Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) verilerine göre, Türkiye'nin 2008 Mayıs ayı ihracatı geçen yılın aynı dönemine kıyasla yüzde 34,48 artışla 12 milyar 281 milyon dolara yükseldi.
Türkiye'nin ihracatı, Mayıs ayı itibarıyla yıllık 120 milyar 649 milyon 832 bin dolara ulaştı.
Türkiye'nin Mayıs ayında yaptığı ihracatın sektörler bazında yüzde 89,05'i sanayiden, yüzde 8,46'sı tarımdan, yüzde 2,49'u ise madencilikten geldi.
Sanayi sektörü alt başlığı altında yüzde 69,88 payla ilk sırada yer alan sanayi mamulleri içinde en büyük payı yüzde 20,65 payla taşıt araçları ve yan sanayi oluşturdu.
Mayıs ayında sadece zeytin ve zeytinyağı ihracatında gerileme oldu. Zeytin ve zeytinyağındaki düşüş yüzde 34,41 olarak gerçekleşti. Aynı dönemde en yüksek ihracat artışı, yüzde 78,09 ile çimento ve toprak ürünleri, ikinci olarak da yüzde 71,21 artışla kimyevi maddeler ve mamullerinde oldu.
Miktar olarak en fazla ihracatı aynı ay, 10 milyar 936 milyon 779 bin dolarla sanayi sektörü gerçekleştirdi. Mayıs ayında tarım sektöründe 1 milyar 39 milyon 171 bin dolar, madencilik sektöründe ise 305 milyon 670 bin dolarlık ihracat rakamına ulaşıldı.
1 milyar dolar ve üzerinde aylık ihracat gerçekleştiren alt sektörler ise 2 milyar 535 milyon 955 bin dolarla taşıt araçları ve yan sanayi, 1 milyar 965 milyon 306 bin dolarla demir çelik ürünleri, 1 milyar 506 milyon 825 bin dolarla kimyevi maddeler ve mamulleri, 1 milyar 375 milyon 29 bin dolarla hazır giyim ve konfeksiyon olarak sıralandı.
Mayıs ayında Türkiye ihracatında ilk 20 ülke ise Almanya, İtalya, Birleşik Arap Emirlikleri, İngiltere, Rusya, Fransa, İspanya, Romanya, ABD, Hollanda, Irak, İran, Yunanistan, Bulgaristan, Belçika, Ukrayna, Suudi Arabistan, İsrail, Azerbaycan-Nahcivan ve Çin Halk Cumhuriyeti olarak sıralandı.
İlk 20 ülke, toplam ihracatın yüzde 68,53'ünü oluşturdu. Türkiye'nin Mayıs ayında 1 milyar dolar üzerinde ihracat gerçekleştirdiği tek ülke yine Almanya oldu.
Türkiye borda hedef büyütüyor
Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürü Orhan Yılmaz, yapılan öngörüler sonucu Türkiye'nin bor ihracatının, 2009 yılında 650 milyon dolara düzeyine çıkarmayı hedeflediklerini söyledi.
Yılmaz, 2008 yılında 550 milyon dolar tutarında bor kimyasalları ihracatı hedeflediklerini belirterek, buna göre 2009 yılı içinde Türkiye'nin bor ihracatında 100 milyon dolarlık artış öngördüklerini vurguladı.
Türkiye'nin bor ihracatının önemli bir bölümünün, başta Çin olmak üzere Uzakdoğu ülkeleri ile Avrupa ülkelerine yapıldığını hatırlatan Yılmaz, 2010 yılında bor ihracat hedeflerini 1 milyar dolar olarak belirlediklerini ifade etti.
Halen Çin bor pazarına Türkiye'nin yüzde 70 oranında hakim olduğunu söyleyen Yılmaz, bu ülkenin yanı sıra Tayvan, Singapur, Malezya, Kore ve Rusya'ya da önemli miktarlarda bor ihracatı yapıldığını söyledi.
Türkiye, dünya bor rezervlerinin yüzde 72'sine sahip durumda bulunuyor.
Hububat ve bakliyatta ciddi sıkıntı yaşanacak”
01.06.2008 - 15:23
TZOB Başkanı Bayraktar, özel bankaların da borç erteleme kapsamına alınması gerektiğini söyledi
DİYARBAKIR - Türkiye Ziraat Odaları Birliği (TZOB) Genel Başkanı Şemsi Bayraktar, Doğu ve Güneydoğu'daki Ziraat Odaları başkanlarıyla Diyarbakır'da basının karşısına geçti.
Kuraklıkla ilgili açıklanan destek paketinin bölgedeki üreticiler tarafından yeterli bulunmadığını kaydeden Bayraktar, tedbirlerin bütün olarak alınmadığı takdirde ise gelecek yıllarda hububat ve bakliyat üretiminde çok ciddi sıkıntılar yaşanacağına işaret etti.
TZOB Başkanı Bayraktar, Silvan karayolunda kuraklık nedeniyle ürün alınamayan ve hayvanların salındığı buğday tarlasında yaptığı açıklamada, bölgede yaşanan kuraklık ve GAP eylem planı konusundaki bazı görüş ve değerlendirmelerde bulunmak için Diyarbakır'a geldiklerini söyledi.
Kuraklıkla ilgili açıklanan destek paketinin bölgedeki üreticiler tarafından yeterli bulunmadığını bildiren Bayraktar, yeterli önlem alınmaması halinde bölgede ciddi sıkıntılar yaşanacağını öne sürdü.
Meteoroloji verilerine göre, bu yıl en fazla yağış azalmasının yüzde 44 ile Güneydoğu'da gerçekleştiğini anlatan Bayraktar, bölgede hububatta yüzde 90, mercimekte ise yüzde 60 düşüş söz konusu olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Türkiye buğday üretiminin 2,8 milyon tonunu gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu bölgesinde hububatta görülecek yüzde 90 azalma ile Türkiye buğday rekoltesinde 2,5 milyon ton, arpa üretiminde ise 1,4 milyon ton azalma beklenmektedir. Yine Türkiye'nin kırmızı mercimek üretiminin yüzde 86'sını üreten Güneydoğu'da görülecek yüzde 60 azalma ile Türkiye kırmızı mercimek rekoltesinde 250 bin ton azalma beklenmektedir. Maalesef bu bölgedeki kuraklık nedeniyle Türkiye, hububat ve mercimekte ithalatçı durumuna düşecektir. Bu sıkıntıları önümüzdeki yıl da yaşamak istemiyorsak üreticinin desteklenmesi lazım. Önümüzdeki dönem, çiftçinin gübre, tohum, ilaç ve mazotunu temin etmesi lazım. Peki para kazanamayan çiftçi bunu nasıl yapacak? Ya nakit yardımı yapılacak ya da çiftçiye kredi kullandırılacak. Destek paketinde borcu ertelenen üreticinin tekrar Ziraat Bankasından kredi alıp alamayacağı konusunda bir açıklık yok. Kuraklıktan zarar gören tüm üreticiler Ziraat Bankasından kredi alabilmeli. Aksi takdirde çiftçiyi bu yıl kuraklık, önümüzdeki yıl ise fakirlik vuracaktır. Bu tedbirler bütün olarak alınmadığı takdirde gelecek yıllarda hububat ve bakliyat üretiminde çok ciddi sıkıntılar yaşayacağız."
"Özel bankalar da borç ertelesin"
Hükümet tarafından açıklanan tohumluk yardımı ve Ziraat Bankası'na olan borçların ertelenmesi kararının yeterli olmadığını belirten Bayraktar, üretici borçlarının yüzde 10'unun Ziraat Bankası kalan borçlarının ise özel bankalar ve piyasaya olduğunu vurgulayarak, "Üreticinin yüzde 90'ı piyasaya ve özel bankalara borçluysa Ziraat Bankası'na olan borçların ertelenmesinin yaraları sarmayacağı açıktır. Özel bankaların da muhakkak borç erteleme kapsamına alınması gerekiyor" dedi.
Bölgedeki çiftçilerin elektrik borçları bulunduğunu ve bu nedenle çok sayıda üreticinin icralık olduğunu anlatan Bayraktar, icraların sonlandırılması ve borçların yapılandırılması çağrısında bulundu.
Meralarda ot bitmediğinden bölgede hayvancılığın da zor durumda olduğunu ancak, hayvan üreticilerine dönük bir destek söz konusu olmadığını ifade eden Bayraktar, kuraklık nedeniyle bölgeden 1 milyon hayvanın yaylalara götürüldüğünü ve besleyemedikleri için bazı üreticilerin hayvanlarını ucuza satmak zorunda kaldığını bildirdi.
"GAP Eylem Planı sözde kalmamalı"
Güneydoğu'da tarım ve hayvancılıktan başka ekonomik faaliyet olmadığını, diğer kesimlerin de bu sektörlere bağlı olduğuna dikkat çeken Bayraktar, "Bölgede tarım sektörünün çökmesi halinde tüccar ve esnaf da çökecektir. Tedbirler alınmazsa sadece çiftçi değil bu bölgeden başka kesimler de göç edecektir. Gerekli yardımları yaparsanız işsizliğin ve göçün önüne geçersiniz" dedi.
Bayraktar açıklanan destek paketi konusunda hükümetle tekrar görüşeceklerini ve paketin yeterli olmadığını ifade edeceklerini de belirterek, "Hükümetle tekrar görüşerek, yaraların sarılmaması halinde bölgenin sosyal afetle de karşı karşıya kalacağını belirteceğiz" diye konuştu.
Diyarbakır'da açıklanan GAP Eylem Planı'nı da değerlendiren TZOB Başkanı Bayraktar, sulama yatırımlarına kaynak aktarılmasını olumlu bulduklarını, ancak planın sözde kalmaması gerektiğini vurguladı.
Planın uygulanması halinde bölgede 1 milyon hektar alanın sulanacağını hatırlatan Bayraktar "Her şeye rağmen GAP'ın bitirilmesini arzu ediyoruz. Çünkü yaklaşık 1,8 milyon hektar arazi bu bölgede sulanmayı bekliyor. 5 yılda yeterli kaynak aktarılır ve plan yürütülürse 1 milyon hektar arazi sulamaya açılacak. Buna karşı olmamız mümkün değil. Bu planın, diğer planlara benzemesini istemiyorsak gerekli kaynak aktarılmalı ve plan sözde kalmamalı" diye konuştu.
"Engelleri kaldırın, gerekli yardımları yapın"
Basın mensuplarının, bölgenin afet bölgesi ilan edilemeyeceği şeklindeki açıklamaları hatırlatması üzerine Bayraktar, bölgenin ekonomik faaliyetinin hububat ekimi ve hayvancılıktan ibaret olduğunu bildirdi. Yüzde 90 zarardan bahsettiklerini ve bunun bir afet olduğunu ifade eden Bayraktar, şöyle devam etti:
"Böyle bir durumda nasıl bir afet bekleniyor. Afet olması için insanların ölmesi mi lazım. Bundan sonra gıda güvenliği çok önemlidir. Dünyada gıda krizi yaşanmaya başlanmıştır. Türkiye'nin gıda güvenliğini sağlaması açısından bitkisel ve hayvansal üretime destek verilmesi şarttır. Artık dünyadan arpa, buğday, et bulmamız mümkün değildir. Bu yapılmadığında Türkiye'de yoksulluk artacak ama birileri spekülatörlük yaparak zenginleşecektir. Biz şimdiden uyarıyoruz üreticinin önündeki engelleri kaldırın, gerekli yardımları yapın."
Bu başarıyla devam edersek, hedefi aşarız”
01.06.2008 - 14:57
Bakan Tüzmen, Türkiye'nin 325 milyar dolar civarında dev bir dış ticaret ülkesine doğru yol aldığını kaydetti
ARDAHAN - Mayıs ayında gerçekleşen 12 milyar dolarlık ihracatın küçümsenemeyecek bir rakam olduğunu ifade eden Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, "Eğer bu başarıyla devam edersek, hedeflenen 125 milyar doları geçmiş olacağız. 200 milyar dolara yakın da ithalatımız olacak" dedi.
Ardahan Halk Eğitim Merkezi'nde Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) tarafından ihracat rakamlarının açıklandığı basın toplantısına katılan Bakan Tüzmen, mayıs ayında gerçekleşen 12 milyar dolarlık ihracatın küçümsenemeyecek bir rakam olduğunu söyledi.
İhracatta çok önemli gelişmelerin yaşandığını ifade eden Tüzmen, "Türkiye ihracatta yoluna güvenle adım adım devam ediyor. Eğer bu başarıyla devam edersek, hedeflenen 125 milyar doları geçmiş olacağız. 200 milyar dolara yakın da ithalatımız olacak. Öyle tahmin ediyorum ki 325 milyar dolar civarında dev bir dış ticaret ülkesi haline geliyoruz" diye konuştu.
Sınır ticaretinin geliştirilmesi için de çalışmalar yaptıklarını ifade eden Tüzmen, bu kapsamda İran'da bir süre önce yapılan görüşmelerin olumlu sonuçlar vermeye başladığını kaydetti.
Gürcistan'ın da Türkiye ile arasındaki kara yolunu yapmak için hareket geçtiğini anımsatan Tüzmen, şunları söyledi:
"Artık Ardahan'daki Aktaş Sınır Kapısı'nı da açacağız. Sınır kapılarıyla ilgili sınırlandırmaları kaldırılacağız. Bu kapsamda yeni bir çalışma yeni bir tasarı hazırlıyoruz. Tamamıyla vergisiz bir çalışma düşünüyoruz. Ürünlerin kapılarda rahatlıkla girip çıkacağı bir çalışma olacak. 12 il sınır ticareti ve 8 ilin de mücavir olarak yer aldığı bir projedir. Biz OECD verilerine göre ihracatta şampiyon olan ülkeyiz. İhracatta Çin'den sonra ikinci ülkeyiz. Gecemiz gündüzümüz yok, bugün de Ardahan'dayız. 12 milyar dolar ihracat, 18 milyar dolar ithalatla, 30 milyar dolar ticaret hacmini aylık sağlıyoruz. Bu rakamlar 1994'te bir yılda yapılıyordu."
"Kur kenesine rağmen ihracatı yapıyoruz"
"Umudumuz açık, yolumuz ticaret, dış ticarettir" diyen Tüzmen, "Bilindiği gibi değerlenen Türk Lirası var. Ben buna kur kenesi diyorum. Buna rağmen ihracatı yapıyoruz. Geçen yıl Gaziantep'te Irak fuarına 30 Iraklı katılırken bu rakam bu yıl sayı 1000'e çıktı. Bu nedenle bugün orada 5 tane beş yıldızlı otel yapılıyor. Bu şekilde Anadolu şehirlerimizi kalkındıracağız" şeklinde konuştu.
Anadolu'nun kalkınması için devletin ve milletin üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerektiğini ifade eden Tüzmen, şöyle konuştu:
"Doğu, doğum gibidir, mucizevidir ama sancılıdır. Her şey çıkar ama sancısı da var. Ortak hareket edeceğiz, keteyi düzgün keseceğiz, düzgün yiyeceğiz. Başka çaremiz yok. Hep beraber devlet, millet olarak kalıcı eserler bırakacağız. Bu bölgede bir şey olmaz diyemeyiz. Bölgede potansiyel olan hayvancılığı teknolojiyle kalkındıracağız."
Lastik sektöründe grev sürüyor
01.06.2008 - 13:43
Lastik-İş'e bağlı yaklaşık 4 bin işçi, toplu iş sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmaması üzerine grev kararı aldı
KOCAELİ - İzmit ve Adapazarı'ndaki Goodyear, Brisa ve Pirelli lastik fabrikalarında çalışan yaklaşık 4 bin işçninin, toplu iş sözleşme görüşmelerinin anlaşmayla sonuçlanmaması üzerine başlattığı grev ikinci gününde.
Lastik-İş Sendikası, 28 Aralık 2007 tarihinde işverene verdiği toplu iş sözleşme taslağında 1 Ocak 2008 tarihinden geçerli olamak üzere ilk 6 ay yüzde 12, ikinci altı ay enflasyon oranında ve ikinci yıl ise 6 aylık dilimler halinde enflasyon artı 1 puan ücret artışı talep etmişti. Sendika, grevin verilen ücretin enflasyon düzeyinde olmasından kaynaklandığını savunuyor.
