Güler: "HES'lerden elektrik üretiminde sıkıntı var"
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, kuraklığın etkisiyle hidrolik santrallerden (HES) üretilen elektrik miktarında sıkıntı olduğunu belirterek, ''Ancak aldığımız tedbirlerle bu durumu da inşallah yürüteceğiz'' dedi.
Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, "Doğal Sermayemiz Harekete Geçiriliyor, Jeotermal Kaynaklar ve Yasa Uygulamaları" konulu eğitim ve uygulama seminerine katılan Bakan Güler, toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Ağrı'nın Doğubeyazıt ilçesinde doğalgaz boru hattında çıkan yangının sebebinin belli olup olmadığı yönündeki bir soru üzerine Bakan Güler, şu anda ilgililerin etüt yaptığını ve toplantı çıkışında kendileriyle görüşeceğini belirterek, "Fakat yangın kontrol altına alındı" dedi.
Bir basın mensubunun, "HES'lerde su miktarının azaldığı, bunun da elektrik üretiminde düşüşe neden olacağından bahsediliyor. Yaz yaklaşıyor, bununla ilgili bir önlem aldınız mı?" şeklindeki sorusu üzerine Enerji Bakanı, ilgililerin her şarta göre alternatif tedbirler üzerinde çalıştıklarını belirtti.
Güler, "Evet, HES'lerde sıkıntı var. Kuraklığın etkisi gayet tabii ki bizim için de önemli. Ancak bu noktada aldığımız tedbirlerle bu durumu da inşallah yöneteceğiz. Hem üretimdeki hem iletimdeki hem de dağıtımdaki arkadaşlarımız bunun üzerinde çalışıyorlar, bunu da yöneteceğiz. Şu anda bir sorun yok, ama gayet tabii ki tedbirlerimizi alıyoruz" dedi.
"Otomatik fiyatlandırmaya geçiş şimdilik temmuzda"
Elektrikte otomatik fiyatlandırma uygulamasının 1 Temmuz 2008 tarihinden öne alınıp alınmayacağına ilişkin bir soru üzerine Enerji Bakanı Güler, konuyla ilgili bir kararın alındığını, ancak bunun öne çekilme noktasında da görüşmelerin devam ettiğini kaydetti.
Bakan Güler, "Bugün konuyla ilgili bakan arkadaşlarımızla bu konuyu ayrıca görüşeceğiz" diye konuştu.
Elektrikte otomatik fiyatlandırma uygulamasına geçiş tarihinin şimdilik 1 Temmuz 2008 olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Güler, farklı bir uygulama olursa bunu da kamuoyu ile zaten paylaşacaklarını söyledi.
Güler, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında yaklaşık bir aydır gündemde bulunan enerji yatırımlarıyla ilgili görüşme imkanı bulacaklarını düşündüğünü de ifade etti.
Bir gazetecinin, "Devlet Bakanı Mehmet Şimşek elektrikte yüzde 19 zam ihtiyacı bulunduğunu telaffuz etti, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?" şeklindeki sorusu üzerine Bakan Güler, ekonomiden sorumlu bakanların ve kendilerinin bu konuyla ilgili hesaplamaları yaptığını, fakat Şimşek ile bu konuda görüşme imkanı olmadığını, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında kendisinden bilgi alacağını söyledi.
Bakan Güler, "Yani henüz kendisiyle görüşmedim. Fakat bu noktada kendisinin de bir yalanlaması, düzeltmesi oldu" dedi.
Elektrikte fiyatlandırma uygulamasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından düzenlendiğini ve denetlendiğini belirten Güler, "Burada tek bir tüketicimiz yok. Dar gelirli halkımız var, sanayicimiz var, ihracatçımız var, turizmcimiz var. Biz de herkesi düşünmek zorundayız. Dolayısıyla üretim miktarı da belli. 22 dolarla aldığımız petrol fiyatları 138 dolara çıktı. Bunların hepsi neticede maliyeti etkiliyor. Hem KİT'lerin finansmanı hem de halkımızın alım gücü... Şartlar bir bütün halinde ele alınıyor" diye konuştu.
"Ek tedbir alınmazsa 2009 hedefleri tutmaz"
IMF Türkiye Temsilcisi Hossein Samiei, hükümetin son dönemde istihdam paketi, GAP'a yönelik harcamalar ve belediyelere yapılan gelir transferi gibi adımlarının maliyetinin yıllık GSYH'nin yüzde 1.25'ine denk geleceğini söyledi.
Samiei, "Ek tedbir alınmazsa 2009 hedefleri tutturulamaz" dedi.
Samiei, Referans gazetesinde yer alan söyleşide, IMF ile ilgili karara ilişkin piyasaların öngörülebilirlik istediğine dikkat çekti.
Samiei, gelecek yıl için hedeflenen yüzde 3'lük faiz dışı fazla hedefinin tutturulması için son dönemde hükümetin attığı adımların maliyetini telafi edici mali önlemler alınması gerektiğini vurguladı.
Samiei, "Bizim görüşümüze göre, işgücü paketi ve altyapı harcamaları, belediyelere yapılan gelir transferleri artışından önce gelmeli" dedi.
SSK ve BAĞ-KUR primlerine getirilen affı bir geri adım olarak gördüklerini söyleyen Samiei, küresel şartların diğer gelişmekte olan piyasalar için olduğu gibi Türkiye için de daha az destekleyici olmaya başladığını vurguladı.
Merkez Bankası'nın enflasyon hedefinde bu aşamada yapacağı bir revizyonun faydalarının belirsiz olduğunu söyleyen Samiei, MB'nin politika faizlerini artırmasına değindi.
Samiei, "Bu, büyümeyi destekleme ve dezenflasyon arasında uygun bir denge tutturma konusunda hükümete yardımcı olacaktır" dedi.
İGDAŞ'tan BOTAŞ'a 'müşterilerini devret' çağrısı
Gelecek yıl satışa çıkarılacağı açıklanan İstanbul Gaz Dağıtım Sanayi ve Ticaret A.Ş'nin (İGDAŞ) Genel Müdürü Bilal Aslan, sınırlarında gaz satışı yapan Boru Hatları ile Petrol Taşıma A.Ş'den (BOTAŞ), müşterilerini kendisine devretmesini istedi.
Aslan, 22 yıllık bir şirket olan İGDAŞ'ın yatırım dönemini tamamladıktan sonra 1992'de ilk müşterisine gaz verdiğini ve bugün yatırımlarının yüzde 95'inin tamamlandığını, Şile ve Silivri gibi ilçelerin köylerine yatırım götürmeye başladıklarını, müşteri sayısının da 3 milyon 750 bine çıktığını söyledi.
Her yıl 300 bin ilave abone aldıklarını belirten Aslan, bu yıl 150 milyon dolarlık daha yatırım yapacaklarını kaydetti.
Aslan, İGDAŞ'ın büyüklük sıralamasında Türkiye'de ilk 30 şirket arasında olduğunu ve bazı ülkelerin tüketiminden daha fazla gaz satışı yaptığını belirterek, "İGDAŞ, şu anda Türkiye'nin gaz dağıtım piyasasının yüzde 60'ı büyüklüğünde. Geçen yıl 4 milyar 100 milyon metreküp gaz tüketildi" dedi.
İGDAŞ'ın dışında BOTAŞ'ın da İstanbul'da gaz sattığını belirten Aslan, "BOTAŞ'ın bizim sınırlarımızda sattığı bir miktar gaz var. Yasaya göre BOTAŞ'ın İGDAŞ'ın sınırlarında gaz satmaması gerekiyor. Satarsa bize taşıma bedeli ödemesi gerekiyor. Ancak BOTAŞ, bunun tam tersini yapıyor. BOTAŞ'ın müşterilerini bize devretmesi lazım. Bunun için süreci başlattık" dedi.
"İGDAŞ, kar amacı güden bir şirket değil"
Aslan, BOTAŞ'ın İstanbul'da 2 milyar metreküp gaz sattığını da belirterek, "Eğer biz BOTAŞ'tan müşterilerini devralırsak, ilave 2 milyar metreküp daha gaz satabiliriz. Bu da satışımızın yarısı kadar. Bu yıl artacak olan müşteri sayısına paralel olarak 5 milyar metreküp gaz satışı hedefledik. BOTAŞ'ın müşterilerini de devralırsak, gaz satış miktarını 7 milyar milyar metreküpe çıkarmış olacağız" dedi.
Geçen yıl şirketin cirosunun 2 milyar YTL olduğunu ifade eden Aslan, "Bu yılki ciro hedefimiz de 2 milyar dolar. Artı BOTAŞ'tan hatları devralırsak, bu rakam daha da yükselir" diye konuştu.
Aslan, İGDAŞ'ın gelirlerinin abone ve güvence bedeli ile gaz satışından elde edildiğini, gelirlerin bir bölümünün de yatırıma gittiğini belirtti.
Aslan, "İGDAŞ, kar elde etmek için kurulmuş bir şirket değil. Ne kadar kar elde edeceğine de Enerji Piyasası Kurulu karar veriyor. İGDAŞ, kamu hüviyeti olan bir şirket. Çok fazla kar ederek İstanbul halkına pahalı doğalgaz satma niyetimiz yok. Bizim hedefimiz, şirketi optimum şekilde basiretli bir tüccar gibi yönetmek, öbür taraftan da İstanbul halkına gazı ucuz şekilde ulaştırmak" dedi.
Satış yöntemine büyükşehir karar verecek
Bilal Aslan, İGDAŞ'ın satış çalışmalarıyla ilgili olarak da, şirket olarak böyle bir çalışma yapmadıklarını, kendilerinin sadece şirketi yönettiklerini söyledi.
İGDAŞ'ın sermayedarı İstanbul Büyükşehir Belediyesi ve diğer iştirakleri olduğu için satış işlemine de onların karar vereceğini ifade eden Aslan, "İGDAŞ'ı satma şekli belediye başkanı ve meclis kararına bağlı. Dolayısıyla orada karar alınmadan, 'şunu şöyle yapacağız' deme imkanımız yok" diye konuştu.
Aslan, Doğalgaz Piyasası Kanunu'nun gaz dağıtım işini özel sektörün yapmasını öngördüğünü, dolayısıyla kamunun elindeki gaz dağıtım şirketlerinin özelleştirileceğini, belediyelerin de küçük bir oranda hissedar olabileceğini kaydetti.
Ancak, kanuna konulan geçici bir maddeye göre, hazine garantili borcu olan şirketlerin borçlarını bitirinceye kadar satılmayabileceğine işaret eden Aslan, geçici bu maddeye dayanarak İGDAŞ'ın şu anda belediyenin şirketi olarak hüviyetini devam ettirdiğini söyledi.
Aslan, İGDAŞ'ın cüzi bir borcu bulunduğunu, ancak süresinin uzun olduğunu belirterek, "Borç 2020'li yıllara kadar devam ediyor. Bu tarihe kadar satılmayabilir. Ancak, her halükarda yasa gereği dağıtım işini özel sektör yapacak, belediyeler de küçük bir oranda hissedar olacak. Dolayısıyla belediye ister bugün, ister bekler 10 yıl sonra satar. Belediye, satış aşamasına geldiğinde kamuoyuna bunun duyurusu yapar" diye konuştu.
Soros: ''Petrol fiyatlarından spekülatörler sorumlu"
Ünlü dolar milyarderi işadamı George Soros, füze gibi artan petrol fiyatlarından spekülatörlerin sorumlu olduklarını belirtti ve petrol fiyatlarını bir köpüğe benzetti.
Soros'un görüşlerine geniş yer veren ve halen varili 135 dolar civarında bulunan petrolde fiyat artışının 200 dolara kadar çıkabileceği iddialarına dikkat çeken The Daily Telegraph gazetesi, Soros'un "hayatımızın en ciddi ekonomik kriziyle karşı karşıyayız" şeklindeki yorumuna da yer verdi.
George Soros doların zayıflaması, Ortadoğu petrolünde arzın giderek azalması ve Çin'in rekor düzeydeki talep artışının enerji fiyatlarındaki artışı bir yere kadar açıklayabileceğini belirtirken, spekülasyonların fiyatları giderek daha fazla etkilediğini ifade etti.
Soros ayrıca, ABD ve İngiltere'nin resesyona girmesine kadar petrol fiyatlarındaki köpüğün patlamayacağını, her iki ülkede de krizin etkili olmasının ardından fiyatlarda dramatik bir düşüş görülebileceğini söyledi.
Petrol ve gıda fiyatlarındaki artışın ekonomik durgunluğu daha da artıracağını belirten Soros, her şeyin resesyonun talebi azaltmasıyla düzelebileceğini ifade etti.
Telegraph, Geroge Soros'un yorumlarını son derece önemli tahminler olarak tanımlarken, Soros'un, pek çok uzmanın spekülasyonun fiyat artışlarında çok az rolü bulunduğuna dair sözlerinin tersine yorumlarda bulunduğuna dikkat çekti.
Elektrikte kritik gün
Elektirikte otomatik fiyatlandırmanın erkene alınıp alınmayacağı bugün belli olacak.
Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Maden İşleri Genel Müdürlüğü ile Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen, “Doğal Sermayemiz Harekete Geçiriliyor, Jeotermal Kaynaklar ve Yasa Uygulamaları” konulu eğitim ve uygulama seminerine katıldı. Bakan Güler, toplantı öncesinde basın mensuplarının sorularını yanıtladı.
Bir basın mensubunun, “HES'lerde su miktarının azaldığı, bunun da elektrik üretiminde düşüşe neden olacağından bahsediliyor. Yaz yaklaşıyor, bununla ilgili bir önlem aldınız mı?” şeklindeki sorusu üzerine Enerji Bakanı, ilgililerin her şarta göre alternatif tedbirler üzerinde çalıştıklarını belirterek, şunları söyledi:
“Evet, HES'lerde sıkıntı var. Kuraklığın etkisi gayet tabii ki bizim için de önemli. Ancak bu noktada aldığımız tedbirlerle bu durumu da inşallah yöneteceğiz. Hem üretimdeki hem iletimdeki hem de dağıtımdaki arkadaşlarımız bunun üzerinde çalışıyorlar, bunu da yöneteceğiz. Şu anda bir sorun yok, ama gayet tabii ki tedbirlerimizi alıyoruz.”
OTOMATİK FİYATLANDIRMA ERKENE ALINACAK MI?
Elektrikte otomatik fiyatlandırma uygulamasının 1 Temmuz 2008 tarihinden öne alınıp alınmayacağına ilişkin bir soru üzerine Enerji Bakanı Güler, konuyla ilgili bir kararın alındığını, ancak bunun öne çekilme noktasında da görüşmelerin devam ettiğini kaydetti. Bakan Güler, “Bugün konuyla ilgili bakan arkadaşlarımızla bu konuyu ayrıca görüşeceğiz” diye konuştu.
Elektrikte otomatik fiyatlandırma uygulamasına geçiş tarihinin şimdilik 1 Temmuz 2008 olarak kabul edilmesi gerektiğini vurgulayan Güler, farklı bir uygulama olursa bunu da kamuoyu ile zaten paylaşacaklarını söyledi.
Güler, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısında yaklaşık 1 aydır gündemde bulunan enerji yatırımlarıyla ilgili görüşme imkanı bulacaklarını düşündüğünü de ifade etti.
Bir gazetecinin “Devlet Bakanı Mehmet Şimşek elektrikte yüzde 19 zam ihtiyacı bulunduğunu telaffuz etti, siz bu konuda ne düşünüyorsunuz?” şeklindeki sorusu üzerine Bakan Güler, ekonomiden sorumlu bakanların ve kendilerinin bu konuyla ilgili hesaplamaları yaptığını, fakat Şimşek ile bu konuda görüşme imkanı olmadığını, bugünkü Bakanlar Kurulu toplantısı sonrasında kendisinden bilgi alacağını söyledi. Bakan Güler, “Yani henüz kendisiyle görüşmedim. Fakat bu noktada kendisinin de bir yalanlaması, düzeltmesi oldu” dedi.
Elektrikte fiyatlandırma uygulamasının Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) tarafından düzenlendiğini ve denetlendiğini belirten Güler, “Burada tek bir tüketicimiz yok. Dar gelirli halkımız var, sanayicimiz var, ihracatçımız var, turizmcimiz var. Biz de herkesi düşünmek zorundayız. Dolayısıyla üretim miktarı da belli. 22 dolarla aldığımız petrol fiyatları 138 dolara çıktı. Bunların hepsi neticede maliyeti etkiliyor. Hem KİT'lerin finansmanı hem de halkımızın alım gücü... şartlar bir bütün halinde ele alınıyor” diye konuştu.
Kötümser senaryoda dolar 1.50'ye çıkar
AK Parti'nin kapatılacağı yönündeki beklentilerin piyasalarda fiyatlanmaya başladığını bildiren uzmanlara göre, başbakan ve cumhurbaşkanına siyaset yasağı gelmesi durumunda dolar 1.50 YTL'ye çıkabilir. Borsada ise 28 binin altı beklenmiyor.
Yüksek ateş borsaları yakıyor
ABD ekonomisinin resesyona gireceği endişesi ile sarsılan ve dünya genelinden farklı olarak iç siyasi arenada yaşanan sorunların pençesinde kıvranan Türk para ve sermaye piyasalarında izlenecek yol üçe ayrıldı. Piyasalar, başta sıcak geçecek yaz ayları olmak üzere önümüzdeki döneme üç senaryo üzerine kuruyorlar oyun planlarını. Söz konusu 3 senaryo arasında en kötümseri, AK Parti'nin kapatılması ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'e siyası yasak gelmesi. İkinci senaryo ise AK Parti kapatılsa bile liderlere siyaset yasağı gelmeyeceği beklentisi üzerine kurulu. Piyasalarda üçüncü ve en iyimser senaryo ise AK Parti'nin kapatılmayacağı, ancak Hazine yardımının kesileceği yönünde.
Referans Gazetesi'nin anketine katılan 20 analistin görüşlerine göre, en kötümser senaryoda dolar 1.50 YTL'ye çıkabilir, İstanbul Menkul Kıymetler Borsası'nın (İMKB) ise 28.000 puana kadar gerileyebilir, faizde ise en üst sınır yüzde 25. İyimser senaryonun hayata geçmesi halinde İMKB 48.000 puana kadar çıkabilir. Bu senaryoda doların 1.10-1.20 YTL, bono faizlerinin ise yüzde 18-19 bileşik seviyelerinde hareket etmesi bekleniyor.
Borsada 28.000'in altı zor
Analistlerin yaptığı tahminlerinin yüzde 31,5'i, en kötümser olan birinci senaryoda İMKB-100 Endeksi'nin 34.001 ile 36.000 bandı arasında seyredeceği yönünde. En iyimser senaryoda ise endeksin 44.001 ile 46.000 bandında hareket etmesi bekleniyor.
İç piyasada siyasi risklerin olduğunu belirten Orion İnvestment Araştırma Bölümü Yöneticisi Muhittin Küley, "Resim Türkiye lehine iyileşmedikçe dış piyasalarda olumlu hava esse bile yatırımcılar hisse senetleri piyasasından çıkmak için fırsat kollayacak. AK Parti'nin kapatılmaması ve yerine başka bir formülün bulunması piyasalar için olumlu olur" diye konuştu. Enflasyon ve yüksek cari açığın Türkiye'de konuşulmaya devam edileceğini belirten Küley, AK Parti'ye açılan dava sonuçlanana kadar İMKB'de yukarı yönlü hareketin sınırlı olacağını savundu. Küley, yaz aylarının genellikle döviz kurları açısından rahat geçtiğini ancak bu süre içinde Türkiye özelinde yaşanabilecek gelişmelerin para piyasalarında etkili olacağını söyledi.
Yabancı kapatma beklemiyor
AK Parti'ye açılan davanın hisse senetleri piyasasında fiyatlanmaya başladığına dikkat çeken Fortis Yatırım Analisti Atilla Esen, "AK Parti'nin kapatılacağı ya da en azından siyasi ceza geleceği fiyatlanıyor olabilir ama bu da yüzde 100 değil. Partinin kapatılmayacağı fiyatlansa piyasada satış baskısı olmazdı. Siyasi riskin azalması ya da ortadan kalkması halinde kayıplar telafi edilebilir" dedi. "Yabancı yatırımcının AK Parti'nin tamamen ortadan kalkacağı yönünde bir düşüncesi bulunduğunu sanmıyorum" diye konuşan Esen, siyasi tansiyonun piyasalar üzerinde baskı oluşturduğunu ifade etti.
Alternatif Yatırım Yurtiçi Piyasalar Yöneticisi Yavuz Akpınar da iç siyasetin piyasada fiyatlanmaya başladığını söyledi. Yaz aylarında piyasaların daha isteksiz ve zayıf olduğunu dile getiren Akpınar, global enflasyonist baskıların temmuz ayında artabileceğini ifade etti. Anadolubank Dealeri Akın Cihan Ateş ise 6 ay ya da 1 yıl boyunca emtia ve petroldeki fiyat artışlarının enflasyon üzerine baskı yapmaya devam edeceğini söyledi.
Petrolde yükselişin sorumlusu spekülatörler
Ünlü dolar milyarderi işadamı George Soros, füze gibi artan petrol fiyatlarından spekülatörlerin sorumlu olduklarını belirtti.
Petrolün ateşi borsaları yakıyor
Soros'un görüşlerine geniş yer veren ve halen varili 135 dolar civarında bulunan petrolde fiyat artışının 200 dolara kadar çıkabileceği iddialarına dikkat çeken The Daily Telegraph gazetesi, Soros'un “hayatımızın en ciddi ekonomik kriziyle karşı karşıyayız” şeklindeki yorumuna da yer verdi.
George Soros doların zayıflaması, Ortadoğu petrolünde arzın giderek azalması ve Çin'in rekor düzeydeki talep artışının enerji fiyatlarındaki artışı bir yere kadar açıklayabileceğini belirtirken, spekülasyonların fiyatları giderek daha fazla etkilediğini ifade etti.
Soros ayrıca, ABD ve İngiltere'nin resesyona girmesine kadar petrol fiyatlarındaki köpüğün patlamayacağını, her iki ülkede de krizin etkili olmasının ardından fiyatlarda dramatik bir düşüş görülebileceğini söyledi. Petrol ve gıda fiyatlarındaki artışın ekonomik durgunluğu daha da artıracağını belirten Soros, her şeyin resesyonun talebi azaltmasıyla düzelebileceğini ifade etti.
Telegraph, Geroge Soros'un yorumlarını son derece önemli tahminler olarak tanımlarken, Soros'un, pek çok uzmanın spekülasyonun fiyat artışlarında çok az rolü bulunduğuna dair sözlerinin tersine yorumlarda bulunduğuna dikkat çekti.
