Kamil FERATOĞLU (151820051032) - 23 mayıs
   
  ANASAYFA
  DİŞLİLER VE ÇEŞİTLERİ
  DİŞLİLERİN İMALAT YÖNTEMLERİ
  BAZI DİŞLİ ÇARK RESİMLERİ
  ŞUBAT 2008
  MART 2008
  NİSAN 2008
  MAYIS 2008
  => 1 mayıs
  => 2 mayıs
  => 3 mayıs
  => 4 mayıs
  => 5 mayıs
  => 6 mayıs
  => 7 mayıs
  => 8 mayıs
  => 9 mayıs
  => 10 mayıs
  => 11 mayıs
  => 12 mayıs
  => 14 mayıs
  => 15 mayıs
  => 16 mayıs
  => 17 mayıs
  => 18 mayıs
  => 19 mayıs
  => 20 mayıs
  => 22 mayıs
  => 23 mayıs
  => 24 mayıs
  => 25 mayıs
  => 26 mayıs
  => 27 mayıs
  => 28 mayıs
  => 29 mayıs
  => 30 mayıs
  => 31 mayıs
  HAZİRAN 2008
  İSTATİSTİK ÖDEVİ
  Otomobillerde Kullanılan Kasa Tipleri
  Çift Vatandaşlık

Yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 9.64

Merkez Bankası tarafından düzenlenen beklenti anketine göre, yıl sonu enflasyon beklentisi yüzde 9.64 olarak belirlendi.

Yıl sonu cari işlemler dengesinde meydana gelecek açık beklentisi, 45 milyar 562.7 milyon dolara yükseldi. Cari açık beklentisi, 44 milyar 930.6 milyon dolar düzeyindeydi.
 
Merkez Bankası tarafından her ay iki kez düzenlenen beklenti anketinin mayıs ayı ikinci dönem sonuçları açıklandı.

Buna göre, iki ay sonrasına ait Tüketici Fiyatları Endeksi'nde (TÜFE), mayıs ayının ilk anketinde yüzde 0.24 olan beklenti, yüzde 0.23'e indi.

Dönemler itibarıyla beklentilerde, yüzde 9.55 olan yıl sonu TÜFE yüzde 9.64'e, 12 ay sonrasının yıllık yüzde 7.76 olan TÜFE'si de yüzde 7.88'e çıktı. Yüzde 0.46 düzeyindeki gelecek ayın TÜFE beklentisi ise değişmedi.

Cari ayın TÜFE beklentisi yüzde 1.0'den yüzde 0.97'ye inerken, 24 ay sonrasının yıllık TÜFE beklentisi de yüzde 6.61'den yüzde 6.67'ye yükseldi.

Gelecek 3'üncü ayın altı aylık hazine bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 18.40'dan yüzde 18.63'e, gelecek 12'nci ayın altı aylık hazine bonosu ihalesi yıllık bileşik faiz oranı beklentisi de yüzde 16.91'den yüzde 17.07'ye çıktı.

Gelecek 3'üncü ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli YTL cinsi tahvil ihalesi bileşik faiz oranı beklentisi yüzde 18.88'den yüzde 18.97'ye, gelecek 12'nci ayın 5 yıl vadeli, 6 ayda bir sabit kupon ödemeli YTL cinsi tahvil ihalesi bileşik faiz oranı beklentisi de yüzde 17.25'den yüzde 17.38'e yükseldi.


 Yıl sonu dolar kuru beklentisi 1.3437 YTL'ye indi

Ay sonu dolar kuru beklentisi, mayıs ayının ikinci anketinde 1.2787 YTL'den 1.2572 YTL'ye, yıl sonu dolar kuru beklentisi de 1.3534 YTL'den 1.3437 YTL'ye indi.

Gelecek 12 ay sonunda dolar kuru beklentisi ise 1.3748 YTL'den 1.3676 YTL'ye geriledi.

Mayıs ayının ilk anketinde yüzde 4 olan cari yıl sonu Gayri Safi Yurtiçi Hasıla (GSYH) beklentisi yüzde 3.9'a indi. Yüzde 4.5 olan gelecek yıl sonu yıllık GSYH beklentisi ise değişmedi.

Euro Bölgesi enflasyonu yüzde 3 olacak

Euro Bölgesi'ndeki enflasyonun bu yıl, yüzde 3 düzeyinde olacağı açıklandı.

Avrupa Birliği Ekonomik ve Parasal İşler Komiseri Joaquin Almunia, İspanya'da yaptığı açıklamada, emtia fiyatlarındaki artışa rağmen, enflasyonun yüzde 3'ü geçmesinin beklenmediğini söyledi.
 
Almunia, ekonomik büyümenin ise bu yıl ve gelecek yıl, tahminlerin altında gerçekleşmesinin beklendiğini vurguladı.

Petrol kaynakları tükeniyor mu?

Metin Güneş / CNN TÜRK / Londra

İngiliz The Independent gazetesi, petrol rezervlerinin azaldığına dair işaretlerin belirgin hale gelmesi ve ham petrol fiyatlarının varil başına 135 dolara çıkması nedeniyle ''Dünyada petrol bitiyor mu?'' sorusunu gündeme getirdi.

Gazete manşetinden verdiği haberde, "Fransa'da balıkçılar petrol rafinelerini ablukaya alıyor. İngiltere'de kamyon sürücüleri bir günlük eylem planlıyor. ABD'de araba üreticisi Ford benzin içen spor araçlarının üretimini azaltırken, havayolları bilet fiyatlarını yükseltiyor" diye yazdı.
 
Akaryakıt fiyatları konusundaki küresel kaygıların telaşa dönüştüğüne de dikkat çekilen yazıda, dünyanın önde gelen enerji gözlemcisi Uluslararası Enerji Ajansı'nın (IEA) artan talebe karşın petrol sanayinin bu talepleri karşılayabilme yeteneğinin azaldığına işaret etmesinin rahatsız edici boyutlarda olduğu belirtildi.
 
Dün IEA tarafından bu konuda yapılan uyarının 13 gün boyunca sürekli fiyatın rekor düzeye çıkmasına yolaçtığının da ifade edildiği yazıda, fiyatı 135 dolar olan bir varil ham petrolün bundan sadece beş ay önce New York'da 100 dolara çıktığı da hatırlatıldı.
 
Yazıda, tüketicilerin protestolarına ve politikacıların şikayetlerine karşın Londra ve Wall Street'deki uzmanların fiyatların 200 dolara kadar çıkacağını tahmin ettikleri belirtildi.
 
"Bu düz ekonomidir diyor uzmanlar: Arz ve talep. İlkinde kıtlık var, ikincisi ise büyüyor" ifadesine yer verilen yazıda, tüketicilerin bunun acısını günlük yaşamın hemen her alanında hissettiği dile getirildi.
 
"Acı en açık bir şekilde benzin pompasında hissediliyor" denilen yazıda, buna ek olarak dünyanın dört bir yanında evlerde kullanılan enerji faturalarının da artış gösterdiği ve bu durumun en çok da yoksul kesimi vurduğu belirtildi.

IEA'nın Baş Ekonomisti Fatih Birol'un petrol sektörünün "yeni bir enerji dünya düzenine" girdiği şeklindeki sözlerine yer verilen yazıda, bu yeni düzende artık arz ve talep dengesini sürdürmenin zor olacağına dikkat çekildi.
 
Gazete Birol'un, "İran Devrimi nedeniyle fiyat arttığında talep azalmıştı. Ama son birkaç yıl içerisinde olup bitenler ekonomik teoriye uymuyor. Petrol fiyatı 2004 ve 2006 yılları arasında hızla yükseldi ama talep arttı. Bu garip bir durum gibi görünebilir ama bunun nedeni Çin gibi yeni alıcıların devreye girmiş olması ve petrolün devletler tarafından sübvanse edildiği Ortadoğu ekonomilerinde artışların tüketicilere yansıtılmamış olması" şeklindeki sözlerine yer verdi.

Petrol 135 dolara çıktı

Uluslararası piyasalarda ABD ham petrolünün varil fiyatı dün 135.04 dolara çıkarak, tüm zamanların rekorunu kırmıştı.
 
Enerji piyasalarındaki en aktif yatırım bankası Goldman Sachs, geçen hafta bu yılın ikinci yarısı için ortalama petrol fiyatı tahminini 107 dolardan 141 dolara çıkarmıştı.
 
Goldman Sachs, bu ay başında, petrolün varil fiyatının 2010 yılına kadar 200 dolar olabileceğini de açıklamıştı.

 

Üniversitelere 912 milyon YTL kaynak ayrıldı

Devlet üniversitelerine, 2008 yılında yapacakları eğitim yatırımları için toplam 912 milyon 622 bin YTL kaynak ayrıldı. Kocaeli, Anadolu, Ankara ve Hacettepe üniversiteleri, en fazla yatırım kaynağı alan yükseköğretim kurumları oldu.

DPT verilerinden yapılan derlemeye göre, üniversitelerin altyapı durumu, öğrenci sayısı, öğrenci-bina kullanım oranı gibi kriterler esas alınarak, üniversitelerin teklifi üzerine belirlenen yatırım ödeneği, 'bina', 'makine-teçhizat' ve 'onarım' harcamaları olmak üzere üç ana kalemde yoğunlaşıyor.
 
Yayım alımı, bilgi teknolojileri yatırımı da ödenek ayrılan kalemler arasında yer alıyor, ancak DPT ödeneğindeki ana hedefi, üniversitelerin fiziki yatırımları oluşturuyor.

Ödenek tahsisinde, köklü üniversitelerin daha çok onarım, yeni üniversitelerin bina inşaat giderleri ön plana çıkıyor.

DPT'nin üniversitelere, hastaneleri hariç, eğitim yatırımı için tahsis ettiği toplam 912 milyon 622 bin YTL yatırım ödeneğinden en fazla pay alan yükseköğretim kurumları, Kocaeli ve Anadolu üniversiteleri.

Kocaeli Üniversitesi'ne 2008 yılı eğitim yatırımları için 25.2 milyon YTL, Anadolu Üniversitesi'ne de 25.1 milyon YTL kaynak ayrıldı.

Onları sırasıyla 24.8 milyon YTL ile Ankara, 24.1 milyon YTL ile Hacettepe, 23.5 milyon YTL ile Gazi üniversiteleri izledi.

Türkiye'nin önde gelen üniversitelerinden ODTÜ, yatırım ödeneğinden 17.6 milyon YTL, Boğaziçi 15.8 milyon YTL, İTÜ 17.3 milyon YTL, İstanbul Üniversitesi 14.3 milyon YTL, Marmara Üniversitesi 15.7 milyon YTL, Mimar Sinan 13.6 milyon YTL, Yıldız Teknik Üniversitesi 18.9 milyon YTL pay aldı.

17 üniversiteye sınırlı kaynak

Yeni kurulan 17 üniversite hariç, en az ödenek tahsis edilen üniversiteler ise 3.9 milyon YTL ile Artvin Çoruh, 4.6 milyon YTL ile Celal Bayar, 5.3 milyon YTL ile Karadeniz Teknik, 5.9 milyon YTL ile Yüzüncü Yıl üniversiteleri oldu.

Söz konusu 17 üniversiteye ise toplam 20 milyon 532 bin YTL kaynak ayrıldı.

Geçen yıl kurulan bu üniversitelerin henüz yer tahsis işlemlerinin tamamlanmadığını belirten DPT yetkilileri, şunları söyledi:

"Üniversitenin kampus yeri belli değil, rektörleri belli değil. Bu üniversitelerin uzun vadeli gelişim planı ve stratejisi hazır olmadığı için fazla harcama yapmasını beklemedik. Sadece rutin onarım, mevcut tahsisli binaların makine-teçhizat alımları gibi rutini sürdürmek anlamında bir kaynak tahsisi yaptık.

İlk kurulan 15 üniversitede de böyle olmuştu, 17 trilyon ile başlamıştık. Aynı şekilde bunlara da gelecek yıl yüksek kaynak tahsisi yapılacak."

 

"Önce devlet bankalarındaki çiftçi borçları ertelenecek"

Tarım ve Köyişleri Bakanı Mehdi Eker, Güneydoğu'yu vuran kuraklık nedeniyle 9 ildeki çiftçi borçlarının 1 yıl ertelenmesinin ilk etapta devlet bankalarındaki borçları kapsadığını söyledi. Eker, ''Ama özel bankaları da değerlendirebiliriz'' dedi.

Beraberinde İçişleri eski Bakanı Abdülkadir Aksu ve AK Parti Diyarbakır milletvekili Kutbettin Arzu ile Diyarbakır Valiliği'ni ziyaret eden Bakan Eker, burada kuraklıkla ilgili açıklama yaptı.

Başta Güneydoğu illerinde olmak üzere bazı illerde bu yıl şiddetli kuraklık yaşandığını hatırlatan Eker, kuraklığın etkisinin azaltılması için uzun vadede yapılması gereken çalışmalar olduğunu belirtti.
 
Eker, "Hükümet olarak GAP'ın 2012'de bitirilmesi ve 1.5 milyon hektarlık alanın daha sulamaya kavuşturulması ile kuraklığın etkisini bitirmeyi hedefliyoruz. Şu anda proje kapsamında 270 bin hektarlık bir alan sulanıyor. Eğer buna 1.5 milyon hektarlık alanı daha eklersek kuraklığın etkisini çok düşüreceğiz" dedi.

"9 ilde 1.5 milyon hektarlık alan kuraklıktan etkilendi"

Yapılan tespitlerde ve ölçümlerde özellikle 9 ilde 1.5 milyon hektarlık bir alanın kuraklıktan etkilendiğini söyleyen Eker, "Çiftçi ve çiftlik bazında tespit yapıldıktan sonra kime tolumluk desteği verileceği belli olacak" dedi.
 
Üreticilerin, bölgenin afet bölgesi olarak ilan edilmesi gerektiği yönündeki soru üzerine Eker, afet kavramının kamuoyunda yanlış kullanıldığını belirterek, "Afet bölgesi ilan etmek demek o bölgede hiçbir şekilde hayatın olmaması demektir. Tabi kuraklıktan dolayı çiftçimiz zarar görmüş. Bir şekilde çiftçinin tazmin edilmesi gerekir ve biz de onu yapıyoruz" dedi.
 
Borç ertelemesinin çiftçilerin özel bankalara olan borçlarını da kapsayıp kapsamayacağı yönündeki bir soruya ise Bakan Eker, "Bizim başlangıç itibarıyla düşündüğümüz, daha doğrusu bugüne kadar Türkiye'de zirai krediler hep Ziraat Bankası ve Tarım Kredi Kooperatifleri aracılığıyla kullandırıldığı için daha çok biz bunlarla ilgili düşündük, ama tabi konu incelenir" yanıtını verdi.

 

Türkiye, enerji oyuncusu"

23.05.2008 - 14:11


Güler, İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü tarafından düzenlenen "Ekonomi Zirvesi 2008"de konuştu

İSTANBUL -  Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler, Türkiye'nin bir enerji ülkesi olmadığı halde bir enerji oyuncusu olduğunu belirtti.

Güler, İstanbul Üniversitesi İktisat Kulübü tarafından düzenlenen "Ekonomi Zirvesi 2008"de konuşma yaptı. Güler konuşmasında Güler, geçmişte enerjinin kömür, baraj ve doğal gaz olmak üzere 3 sütun üzerine oturduğunu, dünyada ise kömür, su, doğal gaz, yenilenebilir enerji ve nükleerden oluşan 5 sütunun söz konusu olduğunu belirterek, Türkiye'nin de 4. sütun olan yenilenebilir enerji konusunda son yıllarda önemli çalışmalar yaptığını anlattı. Bakan Güler, "5. sütun olan nükleeri de yapmamız lazım. Nükleer aynı zamanda çevre dostu bir enerji çeşidi" diye konuştu. Türkiye'de başlattıkları kömür seferberliği kapsamında 2,4 milyar ton kömür bulduklarını ve ton başına 20 dolar kar kalması durumunda bunun ekonomik değerinin 40 milyar dolar olacağına işaret eden Güler, bunun iyi bir kaynak oluşturacağını vurguladı. Enerji konusunda Türkiye'nin tek eksiğinin zaman olduğunu ve enerji yatırımlarını hızlı bir şekilde yapması gerektiğinin altını çizen Hilmi Güler, şöyle konuştu:

"Devlet liberal sistemden dolayı yatırım yapamaz. Yatırımlar özel sektör eliyle yapılacak. Biraz zamanlamada sıkıntımız var. Bunu da aşarsak Türkiye kendi kaynaklarıyla ayakta duracak. Ülkemiz hatta dışarıya enerji satacak zenginliğe de sahip. Ben, Türkiye'de doğal gaz ve petrol var diyenlerdenim. Dolayısıyla aramaya devam ediyoruz. Ülkemiz, bölgesinde de konumu itibariyle çok önemli, stratejik bir yere sahip. Türkiye bir enerji ülkesi olmadığı halde, bir enerji oyuncusu oldu."

IMKB 100

(%)

   

 39.961

-0,61

USD

(%)

   

 1,2410

-0,24

EURO

(%)

   

 1,9570

0,10

ALTIN (YTL/Gr)

(%)

   

 37,08

0,33

 

   
Bugün 1 ziyaretçi (13 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol