Kamil FERATOĞLU (151820051032) - 18 mayıs
   
  ANASAYFA
  DİŞLİLER VE ÇEŞİTLERİ
  DİŞLİLERİN İMALAT YÖNTEMLERİ
  BAZI DİŞLİ ÇARK RESİMLERİ
  ŞUBAT 2008
  MART 2008
  NİSAN 2008
  MAYIS 2008
  => 1 mayıs
  => 2 mayıs
  => 3 mayıs
  => 4 mayıs
  => 5 mayıs
  => 6 mayıs
  => 7 mayıs
  => 8 mayıs
  => 9 mayıs
  => 10 mayıs
  => 11 mayıs
  => 12 mayıs
  => 14 mayıs
  => 15 mayıs
  => 16 mayıs
  => 17 mayıs
  => 18 mayıs
  => 19 mayıs
  => 20 mayıs
  => 22 mayıs
  => 23 mayıs
  => 24 mayıs
  => 25 mayıs
  => 26 mayıs
  => 27 mayıs
  => 28 mayıs
  => 29 mayıs
  => 30 mayıs
  => 31 mayıs
  HAZİRAN 2008
  İSTATİSTİK ÖDEVİ
  Otomobillerde Kullanılan Kasa Tipleri
  Çift Vatandaşlık

"Türkiye'de 2 milyon 642 bin işsiz var"

Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, işsiz sayısının 2 milyon 642 bine ulaştığını belirterek, küçük işletmelerin kapanmaması için tedbir alınmaması halinde bu sayının daha da artacağını öne sürdü.

Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan 2008 yılı şubat ayı Hane Halkı İş Gücü Araştırması sonuçları ile Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 0.50 oranında artırmasını değerlendirdi.
 
Resmi işsizlik oranının yüzde 11.6'ya yükseldiğini ve işsiz sayısının önceki yılın aynı ayına göre 55 bin arttığını ifade eden Palandöken, "İşsiz sayısı 2 milyon 642 bine ulaştı. Küçük işletmelerin kapanmaması için tedbir alınmaz ise bu sayı daha da artar" dedi.
 
Anayasa'nın 173'üncü maddesi gereği devletin esnaf ve sanatkarları koruyucu tedbirleri süratle alması gerektiğini belirten Palandöken, "Hükümetten bu konuda acil çözümler bekliyoruz. Ülkemizde işgücü analizleri yapılırken genelde işgücü piyasasına yeni katılacak dönemsel işgücü sayısı ele alınmakta ve bu sayı büyüme oranları ve yeni istihdam kapasiteleriyle karşılaştırılmaktadır" diye konuştu.
 
Palandöken, "Söz konusu işgücü analizlerinde, tarımdaki gerileme ile esnaf sanatkar işletmelerinin kapanması dolayısıyla açığa çıkan işgücünün, istihdam olanaklarını sınırlayan etkisi üzerinde maalesef durulmamakta ve analizler bu haliyle eksiklikler içermektedir" diye konuştu.
 
Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faiz oranlarını yükseltmeye başlamasının ekonomideki durgunluk ve işsizlik sorunlarını daha da ağırlaştıracağını savunan Palandöken, "Para Politikası Kurulu'nun 0.5 puanlık artırımla gecelik borçlanma faizini yüzde 15.75'e, borç vermefaizini de yüzde 19.75'e çıkarması ekonominin büyüme hızının düştüğü, işsizliğin yükseldiği bir dönemde büyüme hızını iyice yavaşlatıp, işsizliği daha da artıracaktır" iddiasında bulundu.

,4 milyon genç, eğitim ve üretim dışında”

18.05.2008 - 12:39


ATO raporuna göre, Türkiye'de, 15-24 yaşları arasındaki 4,4 milyon gencin eğitim ve üretim dışında bulunduğu bildirildi

 

ANKARA - Ankara Ticaret Odasının (ATO), Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) işgücü istatistikleri veri tabanına dayanarak hazırladığı "Gençliğin Hali" raporuna göre, Türkiye'de 4 milyon 422 bin gencin atıl bırakıldığı ortaya çıktı. 

"2007 İşgücü Anketi" sonuçlarına göre, Türkiye'de 15 ila 24 yaşında, 5 milyon 830 bini kız, 5 milyon 441 bini de erkek olmak üzere 11 milyon 271 bin genç bulunuyor. Bu gençlerden sadece 3 milyon 425 bini çalışıyor, 3 milyon 424 bini öğrenci olduğu için üretime katılmıyor. 4 milyon 422 bin genç ise ne üretimde ne de eğitimde yer alıyor. 

Yüzde 72'si kız

Her 100 genç erkekten 23'ünün çalışma veya eğitim hayatı içinde yer almadığı, bu sayının kızlarda 55'e yükseldiği belirtilen raporda, 5 milyon 830 bin genç kızdan 1 milyon 508 bininin eğitimini sürdürdüğü, 1 milyon 140 bininin çalıştığı kaydedildi. Rapora göre, atıl durumdaki kızların sayısı ise 3 milyon 182 bine ulaşıyor, atıl gençlerin yüzde 72'sini kızlar oluşturuyor. 

Kentlerde yüzde 37 olan atıllık oranı, kırsal yerleşim yerlerinde, özellikle kızların eğitim dışında kalmaları nedeniyle yüzde 44'e yükseliyor. 

Raporda, 836 bin işsiz gençle birlikte işgücünde yer alan genç nüfusun 4 milyon 261 bin kişi olduğu, 7 milyon 10 bin gencin işgücü dışında bulunduğu vurgulanıyor. AB ülkelerinde gençlerin yüzde 87'si okudukları için işgücüne dahil olmazken, bu oran Türkiye'de yüzde 49'u buluyor. Bu gençlerin eğitim olanaklarından yararlanamama oranının AB ülkelerinde yüzde 13, Türkiye ise gençlerin yarıdan fazlasının eğitim olanaklarından yoksun olduğu anlamına geliyor. 

 

Cinsiyetler arası fark

Rapor, AB ülkelerinde eğitim nedeniyle işgücü dışında kalma oranlarında erkek ve kızlar arasında fazla farklılık bulunmadığını, ancak Türkiye'de cinsiyetler arasında uçurum olduğunu gösteriyor. AB ülkelerinde 4 puan olan "cinsiyetler arası fark" ülkemizde 40 puana kadar çıkıyor. Genç erkeklerin yüzde 74'ü eğitim nedeniyle işgücü dışında yer alırken, bu oran kızlarda yüzde 34'e düşüyor. 

AB ülkelerinde gençlerin altıda biri, temel eğitimden sonra okula devam etmiyor, Türkiye'de ise gençlerin yarısı okulu erken terk edenlerden oluşuyor. Günümüzde değişen işgücü talebi düşük eğitimli gençlerin işgücü piyasasında kendilerine yer bulmalarını zorlaştırıyor. 

 

600 bin işsiz genç 'umutsuz'

 

Atıl gençlerin sadece yüzde 19'u işgücü piyasasına girmeye çalışıyor. 4,4 milyon atıl gençten 836 bini iş arıyor, ancak diğerleri geleceklerine yatırım yapmaktan tamamen yoksun bulunuyor. 

Atıl gençlerin yüzde 14'ünü oluşturan 600 bin işsiz genç, çalışmak istediği halde "umutsuz" olduğu için iş aramıyor.  

 

Yüzde 62'si kayıtdışı

Rapora göre, çalışan gençlerin yüzde 62'si sosyal güvenceden yoksun olarak çalışıyor, kayıt dışılık oranı lise altı eğitimlilerde yüzde 73'e çıkıyor. 

Çalışan gençlerin büyük çoğunluğunun kayıt dışı küçük işletmelerde geçici işlerde çalışması, işten çıkartılmalarını kolaylaştırıyor. İş arayan 836 bin gençten sadece 296 bini iş piyasasına ilk kez gireceklerden, 540 bini ise daha önce bir işte çalışırken işsiz kalanlardan oluşuyor. Çalışırken işsiz kalanların oranının 2006 yılında yüzde 62 iken, bu oranın geçen yıl yüzde 65'e yükseldiği görülüyor. 

Genç nüfusun yüzde 30'u çalışır gibi gözükürken, gençlerin dörtte biri hiçbir kişisel gelir elde etmeden çalışan ve ekonomik katkıları da tam olarak ölçülemeyen kişilerden oluşuyor. Bu kişilerin çoğu tarlada olmak üzere, kendi işletmelerinde ücretsiz aile işçisi olarak çalışıyor. 

İstihdam oranlarını yukarı, işsizlik oranlarını ise aşağıya çekerek işgücü piyasasının problemlerini gölgeleyen ücretsiz aile işçiliği, gençlerin atıllık oranlarında da iyileştirici yönde etki yapıyor. 

 

"İyi bir gelecek sunamayacaksanız fazla çocuk yapmayın"

 

ATO Başkanı Sinan Aygün, Türkiye'nin 4,4 milyon gencine ne iş ne de eğitim olanağı sağlayabildiğine dikkat çekerek, "Gençlerimizin en verimli çağları boşa gidiyor. Sadece gençlerin gelecekleri değil, ülkenin de geleceği kararıyor" dedi. 

Ailelere bakabilecekleri sayıda çocuk sahibi olmaları önerisinde bulunan Aygün, "Eğer iyi bir gelecek sunamayacaksanız fazla çocuk yapmayın" diye konuştu. 

Gençlerin önemli bölümü atıl iken işgücü piyasasına girmek isteyenlerin işinin de her geçen gün zorlaştığını vurgulayan Aygün, şunları kaydetti: 

"2008 Şubat ayı sonuçlarına göre, işsizlerin yüzde 32'sini gençler oluştururken, gençlerdeki işsizlik oranı, toplam işsizlik oranının 9,6 puan üstünde gerçekleşerek yüzde 21,2 oldu. Türkiye gençlerinden yararlanamıyor, gençler eğitim ve üretime katılamıyor. Okulda ya da çalışma hayatı içinde yer alması gerekirken, evde, sokakta veya kahvehanelerde vakit öldürüyorlar. Gençler için özel politikalar oluşturulmuyor, gençlerle birlikte ülkenin de geleceği kararıyor." 

 

Tedbir alınmazsa işsizlik artar”

18.05.2008 - 12:10


TESK Genel Başkanı Palandöken, Hane Halkı İş Gücü Araştırması sonuçları ile Merkez Bankası'nın faiz artışlarını değerlendirdi

ANKARA - Türkiye Esnaf ve Sanatkarları Konfederasyonu (TESK) Genel Başkanı Bendevi Palandöken, işsiz sayısının 2 milyon 642 bine ulaştığını belirterek, küçük işletmelerin kapanmaması için tedbir alınmaması halinde bu sayının daha da artacağını ileri sürdü. 

Palandöken, yaptığı yazılı açıklamada, Türkiye İstatistik Kurumu tarafından yayınlanan 2008 yılı şubat ayı Hane Halkı İş Gücü Araştırması sonuçları ile Merkez Bankası'nın faiz oranlarını 0,50 oranında artırmasını değerlendirdi. Resmi işsizlik oranının yüzde 11,6'ya yükseldiğini ve işsiz sayısının önceki yılın aynı ayına göre 55 bin arttığını ifade eden Palandöken, "İşsiz sayısı 2 milyon 642 bine ulaştı. Küçük işletmelerin kapanmaması için tedbir alınmaz ise bu sayı daha da artar" dedi. 

Anayasa'nın 173. maddesi gereği devletin esnaf ve sanatkarları koruyucu tedbirleri süratle alması gerektiğini belirten Palandöken, şöyle dedi: 

"Hükümetten bu konuda acil çözümler bekliyoruz. Ülkemizde iş gücü analizleri yapılırken genelde iş gücü piyasasına yeni katılacak dönemsel iş gücü sayısı ele alınmakta ve bu sayı büyüme oranları ve yeni istihdam kapasiteleriyle karşılaştırılmaktadır. Söz konusu işgücü analizlerinde, tarımdaki gerileme ile esnaf sanatkar işletmelerinin kapanması dolayısıyla açığa çıkan iş gücünün, istihdam olanaklarını sınırlayan etkisi üzerinde maalesef durulmamakta ve analizler bu haliyle eksiklikler içermektedir." 

Merkez Bankası'nın gecelik borçlanma faiz oranlarını yükseltmeye başlamasının ekonomideki durgunluk ve işsizlik sorunlarını daha da ağırlaştıracağını savunan Palandöken, "Para Politikası Kurulunun 0,5 puanlık artırımla gecelik borçlanma faizini yüzde 15,75'e, borç verme faizini de yüzde 19,75'e çıkarması ekonominin büyüme hızının düştüğü, işsizliğin yükseldiği bir dönemde büyüme hızını iyice yavaşlatıp, işsizliği daha da artıracaktır" iddiasında bulundu. 

Savunma sanayinde ciro 2 milyar doları geçti

18.05.2008 - 11:21


Sektörün ihtiyaçları yurtiçinden karşılanma oranı yüzde 41,6 seviyesine ulaştı

ANKARA - Türk savunma sanayi şirketlerinin performansı giderek yükselirken, projeler kapsamında Türk savunma sanayi şirketlerinin cirosu geçen yıl 2 milyar doları aştı. 

Savunma Sanayii Müsteşarlığı'nın (SSM) 2007 yılı faaliyet raporunda, Türk savunma sanayi şirketlerine aktarılan projeler kapsamında toplam cirolarının; 2001 yılından itibaren düzenli artış göstererek, 2007 yılında 2 milyar 10 milyon dolar düzeyine ulaştığı açıklandı.  Savunma sanayi sektörünün göstermiş olduğu bu performans ile ihtiyaçların yurtiçinden karşılanma oranı yüzde 41,6 seviyesine ulaştığı vurgulanırken, bu miktarın 2010 yılına kadar yüzde 50 düzeyine çıkarılması hedefleniyor. Bu hedefleri ulaşmak için SSM'nin ülkenin savunma ve güvenliğine yönelik sistem ihtiyaçlarının özgün tasarımlarla karşılanması hedef istikametine, savunma sanayi politikalarının ve Ar-Ge çalışmalarının da bir bütünlük içinde yürütülmesine yönelik çalışmalara başlandığı kaydedildi. 

Bu çerçevede kara araçları, havacılık ve uzay, deniz platformları, muhabere ve elektronik sistemler, elektronik harp ve algılayıcılar, roket, füze ve mühimmat sektörel hedeflerin tespit amacıyla Sektörel Strateji Dokümanlarının hazırlanmasına yönelik çalışmalara da başlandığı raporda kaydedildi. SSM faaliyetlerinin temelini proje faaliyetleri teşkil etmekle beraber bu çalışmalar sanayileşmeye yönelik birimlerin proje gruplarına aktif katılımıyla yürütülüyor. 

Böylece bir taraftan TSK'nın ihtiyaç duyduğu modern savunma teçhizatı tedarik edilirken diğer taraftan ülke savunma sanayinin geliştirilmesi mümkün oluyor. 

”Türkiye, bor ihracatında liderliğini sürdürüyor”

18.05.2008 - 10:53


Türkiye'nin toplam bor ihracatında Uzakdoğu ve Avrupa ülkeleri ilk sıradaki yerlerini korudular

ANKARA - Türkiye'nin 2007 yılı bor ihracatında, Uzak doğu ile Avrupa ülkelerinin pazar hakimiyeti sürüyor. 

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün bor ihracatında miktar bazında 2007 yılı bölgesel dağılım değerleri belirlendi. Buna göre,

Türkiye'nin toplam bor ihracatında Uzakdoğu ve Avrupa ülkeleri ilk sıradaki yerlerini korudular. Söz konusu dönemde gerçekleştirilen bor ihracatında Asya ve Avrupa ülkeleri yüzde 43'er oranında pay aldılar. Aynı dönemde Kuzey ve Güney Amerika ülkeleri toplam bor ihracatından yüzde 12 oranında pay alırlarken, Orta Doğu ülkelerinin ihracattaki payı ise yüzde 2'de kaldı. Böylece son 5 yıl içinde Uzak Doğu ülkelerine yapılan ihracat 6 kat, Rusya'ya yapılan ihracat 8 kat, Çin'e yapılan ihracat ise 14 kat arttı. 

Eti Maden İşletmeleri Genel Müdürlüğü'nün 2007 yılı toplam bor ihracatı 384 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmişti. Bu yıl toplam bor ürünleri ihracatının ise 535 milyon dolar düzeyinde gerçekleşmesi hedefleniyor.

TÜRKİYE, 60 MİLYAR $ CİVARINDA AÇIK VERECEK"

MERSİN - Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen, ''Türkiye'nin önceden enflasyonla yaşamaya alıştığını, şimdi de cari açıkla yaşamaya çalıştığını'' belirterek, ''300 milyar dolar civarında ticaret hacmi yakalayan Türkiye, bu yıl 60 milyar dolar civarında açık verecek'' dedi.
Bakan Tüzmen, inceleme, ziyaret ve açılışlara katılmak üzere geldiği Mersin'de yaptığı açıklamada, Türkiye'de cari açığın uzun dönemdir tartışıldığını söyledi.
Cari açığın olası sıkıntılarının giderilmesinde ihracat, turizm ve müteahhitlik sektörüne canlılık kazandırılmasının büyük önemi bulunduğunu ifade eden Tüzmen, ''Türkiye, önceden enflasyonla yaşamaya alışmıştı. Şimdi de cari açıkla yaşamaya çalışıyor. Türkiye cari açığını çevirebildiği sürece sorun olmaz. İhracat, turizm ve müteahhitlik sektörü, bu açığın kapatılmasında etkili olacaktır'' dedi.
Petrol ve doğal gaz fiyatlarının arttığı dönemde ithalat faturalarında da bu yönde gelişmeler gözleneceğinin göz ardı edilmemesi gerektiğini vurgulayan Tüzmen, Türkiye'nin tüm dünyada olduğu gibi şu an böyle bir dönemi yaşadığına dikkati çekti.
Türkiye'nin her geçen gün daha da iyiye giden bir ülke haline geldiğini anlatan Tüzmen, ''300 milyar dolar civarında ticaret hacmi yakalayan Türkiye, bu yıl 60 milyar dolar civarında açık verecek. Bu açığın olmamasını tabii ki temenni ederiz. Ama, finansman ve yabancı sermayedeki artış ile ülkemizin bir istikrar adası olduğunu dünyaya göstermeyi sürdürdüğümüz sürece, bu rakamlar sıkıntı yaratmaz'' diye konuştu.

 

 

 

IMKB 100

(%)

   

 42.498

-0,55

USD

(%)

   

 1,2260

0,00

EURO

(%)

   

 1,9060

0,00

ALTIN (YTL/Gr)

(%)

   

 35,72

0,00

 

 

 

   
Bugün 3 ziyaretçi (5 klik) kişi burdaydı!
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol